|=AYDOSLU KUŞÇULAR=| - Güvercin Hastalıkları

Ana Sayfa
Üye Olmak İstiyorum!
Girişş!!!
Hava Durumu
Gazete
Anketler
Oyunlar
Haberler
Müzik Dinle
Tüm Türk Şarkıcılar
Burçlar
HIZLI MENÜ
Tv izle
SOHBET
Kameralı Sohbet
Kaçak Msn'e Girme
Süper Lig Puan Durumu
Son Dakika Haberleri
SİTE HAKKINDA DÜŞÜNCELERİNİZİ YAZIN!!!
Resimler
--Galatasaray--
GALERİ
Football Tycoon
İletişim
Kanlı Yazı
TOP LİSTE
Bilardocular Buraya!!
Yüzünü Koy
Msn Nick Oluştur
==Hayvan Severler Buraya==
İŞTE LİNKLER
Oynaa İddaa
Resim Galerisi
Güvercin Bakımındaki Esaslar
Videolar
Köy Resimleri (Sinop)
Güvercinlerin Eşe Atılması
Güvercin Yem Çeşitleri
Yavru Bakımı
Güvercin Bakımı
550 Cinsi Olan Bir Kuş:Güvercin
Güvercin Besleme
Koruyucu Bakım Kuralları
Vitaminler Ve Kullanımları
Güvercin Hastalıkları
Güvercin Çeşitleri
Güvercin Türleri
Güvercinler ve Özellikleri
Güvercinlerin Savaşlardaki Önemi
Güvercin Uçuverdi Kanadın Açı Verdi
Güvercin Vücut Yapıları
Güvercinlerde Yön Bulma
Güvercinlerde Kalıtım & Islah
Hangi Partiye Oy Verirsiniz
Mac Sonucları



 
  ASPERGİLOSİS

Aspergilosis, hayvanlarda ve insanlarda da görülebilen bulaşıcı bir mantar hastalığıdır. Hastalığın bir diğer adı da Pneumomycosis’dir. Daha çok Aspergilosis ya da Aspergillus adı ile bilinen bu hastalık bir Fungal hastalıktır. Fungal (mikotik) hastalıklar, toplumda yaygın adı ile mantar hastalıkları olarak bilinirler. Aspergilosis mikrobunun çeşitli türleri bulunmaktadır. Bu türlerden güvercinlerde hastalığa neden olanı, Aspergilosis fumigatus adı ile bilinir. İnsanda ve diğer hayvan türlerinde hastalığa neden olan Aspergilosis türleri birbirinden farklıdır. Bu nedenle insandan güvercinlere ya da güvercinlerden insanlara Aspergilosis bulaşmaz. Genç kuşlar hastalığa karşı oldukça duyarlıdırlar. Hastalık çeşitli nedenlerle bağışıklık sistemi zayıflamış kuşlarımızı, başka hastalıklara yakalanmış ya da bu hastalıkları atlatsa bile bu nedenle güçsüz düşmüş kuşlarımızı, stres altındaki kuşlarımızı, kötü hijyenik koşullarda, sağlık açısından uygun olmayan yuvalarda beslenen, iyi ve nitelikli yem tüketmeyen kuşlarımızı yakalama eğilimindedir. Hastalık tedavi edilse bile kuşlar bu hastalığa karşı bağışıklık kazanmaz ve hastalık tekrarlama eğilimi gösterir. Bu nedenle sürekli dikkatli ve olunması ve gereken tedbirlerin elden bırakılmaması gerekmektedir. Hastalık kuştan kuşa fazla yayılma eğiliminde değildir. Bulaşma daha çok solunum yolu ile olur. Ancak temas ile bulaşma da olabilir.

HASTALIK MİKROBUNUN GELİŞME ORTAMLARI

Hastalık mikrobunun gelişimi daha çok nemli ortamlarda olur. Bu nedenle hastalık yağmurdan yalıtımı iyi yapılmamış yuvalarda ve kış aylarında daha fazla gözlenir. Güvercin yuvası yapımı için kullanılan sunta, tahta gibi elemanlar ıslandıklarında mikrop üretebilirler. Daha nemli olan yuva altları, yuvanın arkası gibi yerlerde biriken ve temizlik sırasında gözden kaçan dışkılar mikrobun çoğalmasına neden olabilir. Yuvalıklarda kullanılan saman ve benzer otlar ıslandıklarında mikrobun üremesi için çok uygun bir zemin yaratırlar. Islak samanın solunması kuşlarımıza hastalığın bulaşması için yeterlidir. Aynı şekilde gübreli toprağın solunması veya yenmesi hastalık nedeni olabilir. Bazı ev kadınları şehir içindeki yabani güvercinlere bayat ekmekleri ıslatarak vermektedirler. Islatılmış ekmek, Aspergilosis mikrobunun üremesi için çok uygun bir ortamdır. Ayrıca kuşlarımıza verdiğimiz yemlerde hastalık kaynağı olabilir. Özellikle bayat ve küflü yem verilmesi hastalık riskini çok artırmaktadır. Güvercinlere verdiğimiz yemlere mutlaka dikkat etmemiz gerekmektedir. Verilen yemlerin taze olduğunun göstergesi bu yemlerin çimlenme yeteneğini kaybetmemiş olmasıdır. Yem olarak “kısır tohum” kullanımı doğru değildir.

BELİRTİLERİ

Hastalık genellikle müzmin bir form izler. Hastalık erken devrelerinde kendini fazla belli etmez. Ancak sonradan ölümcül olabilir. İlk başlarda, performans kaybı, genel kayıtsızlık, güçsüzlük, uyuşukluk gözlenir. Daha sonra solunuma ilişkin sorunlar kendini göstermeye başlar. Hırıltılı sesler çıkartma, nefes alıp verme güçlüğü, esneme, ağız açık şekilde soluma, her nefes alıp vermede kuyruğun aşağı yukarı hareketi gözlenebilir. Dışkının kıvamı değişir ve ishal görülmeye başlar. Hastalığın ciğerleri etkilemesi ile birlikte koyu yeşil renkli sulu dışkı gözlenebilir. Hastalık belirtileri belirgin olarak iki noktada kendini göstermektedir. Birincisi, iç organlarda özellikle akciğer ve hava keselerinde, soluk borusunda kendini gösterir. Böyle olduğunda bu organlarla birlikte solunum yolları, dil ve damakta da tabakalar halinde mantar oluşumlarına rastlanabilir. Bu tabakalar akciğerlerde darı tanelerine benzer büyüklüktedir. Bu tabakalar akciğerlerde kadavra analizi ile saptanabilirler. Dil ve damakta ise beyaz, sarı ve yeşilimsi bir renkte olurlar. Kuşun gagası açılıp gözlenebilir. Bu tabakaların bir şekilde kazınıp alınmaları sorunu çözmez hastalık tedavi edilmediği sürece aynı tabakalar tekrar çıkar. Bu tabakalar hastalığın tanısı için önemli göstergelerdir. Gözle yapılacak gözlemlerin yanı sıra boğazdan alınacak örnekler üzerinde yapılacak kültür testleri ile hastalık kesin olarak teşhis edilebilir. İkinci olarak deri üzeri ve tüylerde hastalık görülebilir. Deride pul pul döküntü şeklinde soyulma, kuşların sinirli davranışlar göstermesi ve tüy yolmaları gözlenebilir. Özellikle kanat teleklerinde çürüme ve kırılarak düşmeler yaşanabilir. Tüylere ve özellikle de yeni çıkan kanat teleklerine mantar bulaşması durumunda bu tüyler gelişimini tamamlayamaz ve ölürler. “Tüy çürümesi” olarak adlandırılan bu durumun nedeni, mantar kökenli olabildiği gibi dış parazitlerden at sineğinin etkisi ile de olabilmektedir. At sineği tüy değişimleri sırasında yeni çıkan teleklerin kan ile dolan dip kısımlarından delik açarak kan emmesi sonucu bu tüyler sonradan bozuluma uğrar ve çürüyerek düşerler. Bazı kuşçuların “telek patlattı” dedikleri bu durum sonucu telek dibinden dışarı doğru kanama olur.

ALINABİLECEK ÖZEL ÖNLEMLER

Tüm hastalık etmenlerinin devre dışı bırakılması gerekmektedir. Yuva içinde ve çevresinde mutlaka kuru ortam yaratılmalıdır. Yuva içine toprak serilmemeli, saman dökülmemeli ve kuşlarımıza her zaman taze yem verilmelidir. Havadar ortam ve hijyen koşullarına dikkat edilmesi şarttır. Salmanızda bu hastalık baş gösterdiğinde salma içinde bulunan tüm kalsiyum kaynaklarını, ahtapot kemiklerini, grit ve kum taşlarını kullanımdan kaldırmakta yarar vardır.

TEDAVİ VE KULLANILABİLECEK İLAÇLAR

Hastalığın deri enfeksiyonu şeklinde seyretmesi durumunda, banyo sularına karıştırılacak Bakır sülfat sorunun çözümü için yararlıdır. Bakır sülfat için 1 / 2000 oranında sulandırma uygundur. Bunun için 4.5 litre banyo suyuna yarım çay kaşığı ilaç karıştırmak gerekir. Bakır sülfat, sülfürik asidin bakır II okside etkimesi ile oluşan bir tuzdur. Parlak mavi kristaller halindedir ve piyasada “göz taşı” adı ile satılmaktadır. Kimyasal madde satan yerlerde bulunabilir. Hastalığın akciğer ve solunum yollarında görülmesi durumunda Itraconazole, Ketoconazole, Nystatin etken maddeli ilaçlar kullanılmaktadır. Bu etken maddelerden sadece Nystatin bulunduran veteriner ilaçları ülkemizde bulunmaktadır. Diğerleri üretilmemektedir. Ancak içinde bu etken maddeleri bulunduran beşeri ilaçlar eczanelerde bulunabilir. Beşeri ilaçlar veteriner hekim kontrolünde gerekli doz ayarlaması yapılarak güvercinlere de kullanılabilir. Bu ilaçlar hakkında kısa bilgiler aşağıda verilmiştir.

NİSTAVET TOZ
>Abfar firması tarafından üretilen bu ilaç Nystatin etken maddesine sahiptir. Kanatlılar için geliştirilmiş bu ilaç, güvercinlerde karşılaşılan aspergilosis ve cadidiasis hastalıkları için kullanılmaktadır. 1 gram toz 100 mg nistatin (nystatin) etken maddesi içermektedir. Gerekiyorsa yuvanın ilaçlanması amacı ile aerosol yöntemi ile kullanılabileceği gibi güvercinlerin içme sularına karıştırılarak da kullanılabilir. Aerosol yöntemi ile ilaçlama yapılacağı zaman 10 m2 alan için 1.5 gram ilacın 5 litre suya karıştırılması uygundur. Hazırlanan karışım bitkilere su püskürtülmesi amacı ile kullanılan bir püskürtücü aracılığı ile kullanılabilir. İçme sularına karıştırılarak kullanılacağı zaman, 1 litre içme suyuna 5 gram ilaç katılır. (fazla dolu olmayan bir çay kaşığı) ilaca 3 gün devam edilir. Daha sonra 15 gün ara verilip doz tekrarı yapılır.

Itracanozole etken maddeli beşeri ilaçlar:

FUNİT KAPSÜL
Her kapsülde 100 mg etken madde bulunmaktadır. Nobel ilaç firmasının bir üretimidir. Anti fungal etkilidir.

SPOREX KAPSÜL
Her kapsülde 100 mg etken madde bulunmaktadır. Toprak ilaç firmasının bir üretimidir. Anti fungal etkilidir.

Ketoconazole etken maddeli beşeri ilaçlar :

FUNGORAL TABLET
Her tablette 200 mg etken madde bulunmaktadır. İlsan ilaç firmasının bir üretimidir. Anti fungal etkilidir. Çocuklara kilo başına 3 mg verilmektedir.

KETORAL TABLET
Her tablette 200 mg etken madde bulunmaktadır. Bilim ilaç firmasının bir üretimidir. Anti fungal etkilidir. Çocuklara kilo başına 3 mg verilmektedir.

Nystatin etken maddeli beşeri ilaçlar :

MİKOSTATİN SÜSPANSİYON
Her ml de 100.000 IU etken madde bulunmaktadır. Bristol-Myers squibb firmasının bir üretimidir. Anti fungal etkilidir. Çocuklara günde 4 defa 1 ml verilmektedir.
                        ADENOVİRÜS

Young Bird Sickness İngilizce adından esinlenerek “Genç Kuş Hastalığı” olarak adlandırabileceğimiz bu hastalık, güvercinlerde lenf sistemine bulaşan bir virüs tarafından oluşturulmaktadır. Hastalığın ismi buradan gelmektedir. Bu hastalık ve tedavisi hakkında bilinenler fazla değildir. Virüsün vücuda girmesini takiben güvercin, kanında antikorlar üreterek bu hastalıkla baş etmeye çalışır. Üretilen antikorların yeterli olmadığı durumlarda hastalık kendini ortaya koyar. Bu hastalığın önemli bir özelliği, diğer bazı hastalıklara uygun zemin hazırlaması ve özellikle de E. Coli ile birlikte görülme eğiliminde olmasıdır. Trichomonas, Hexamitas ve Fungi kökenli hastalıklarda karşılaşılan güvercin ölümlerinin önemli bir nedeni de adenovirus’dür. Çünkü bu virüs bu hastalıkların tedavisini çok daha güç hale getirmektedir.

BELİRTİLERİ

Kuşlarda karaciğer, üst solunum yolları ve bağırsak mükozası üzerinde etkileri görülmektedir. Buralarda ateş yaratır. Hastalığın karakteristik belirtisi vücut dokularından herhangi birinde anormal büyüme ve tümör benzeri oluşumların meydana gelmesidir. Bu durum özellikle genç yavrularda kendini gösterir. Bunun yanı sıra sık sık kusma ile birlikte sarı–yeşil renkli bir ishal gözlenir. Kuşların uçma isteklerinde bir azalma ve performans düşüklüğü vardır. Özellikle dişi kuşlarda kusarak yavru beslemenin arkasından görülen aşırı kilo kaybı ve güçten düşme durumlarında adenovirus’den şüphelenilebilir. Virüsün vücuda girmesini takiben bütün bu belirtiler, 1 gün gibi kısa bir sürede hepsi birlikte ortaya çıkabilir.

TEŞHİS VE BULAŞMA ŞEKLİ

Hastalığın kesin teşhisi kan analizleri yolu ile olur. Hasta güvercinlerde akıtılan salyalar ve çıkartılan dışkı hastalık mikrobunu taşır. Mikrop taşıyan bu atıkların kuruyup toz haline gelmesi ve bu tozun sağlıklı kuşlar tarafından solunması bulaşma yollarından biridir. Aynı şekilde mikrobun yemlere ve suluklara bulaşması yolu ile de mikrop alınmaktadır. Hastalıktan korunabilmek için genel hijyen ve temizlik koşullarına dikkat edilmesi çok önemlidir.

TEDAVİSİ VE KULLANILABİLECEK İLAÇLAR

Adenovirus için geliştirilmiş etkin bir tedavi yöntemi yoktur. Yapılacak iş, kuşun doğal savunma mekanizmasını harekete geçirmeye çalışmaktır. Vitamin takviyeleri olumlu sonuç verir. Polivitamin forte kullanılabilir. Varsa yan hastalıkların tedavisine çalışılmalıdır. Böylece kuşun güç kazanmasına yardımcı olabiliriz. Yurtdışında bu hastalıkta kuşun direncini artırmak için kullanılan Ecocure adlı bir ilaç bulunmaktadır. Hastalığı tedavi etmemekle birlikte kuşun doğal savunma mekanizmasını harekete geçirerek kuşun direncini yükseltir ve hastalıkla mücadele edebilmesini sağlar. Oropharma ilaç firmasının bir üretimi olup bir litre suya 2 kapsül karıştırılarak kullanılır. Yurdumuzda bu konuda üretilmiş bir ilaç bulunmamaktadır.
                                     CADİDİASİS

“Sour crop” İngilizce adından Türkçe’ye çevirerek “ters kursak” olarak adlandırabileceğimiz bu hastalığın bir diğer adı da Candida’dır. Ancak hastalık Mycosis, Muget, Yeast ve Trush adları ile de bilinmektedir. Fungal bir hastalıktır. Fungal (mikotik) hastalıklar, toplumda yaygın adı ile mantar hastalıkları olarak bilinirler. Cadidiasis de sindirim bölgesinde özelliklede üst sindirim bölgesinde görülen müzmin formlu bir mantar hastalığıdır. Mantar mikrobunun yerleşerek hastalığa neden olduğu bölge, proventriculus olarak da adlandırılan ve kursaktan sonra yemlerin geçtiği ilk durak olan bezlimidedir. Kümes hayvanları, serçeler, su kuşları ve güvercinler gibi bir çok kuş türünde yaygın olarak gözlenen bir hastalık türüdür. Hastalığa neden olan mikrop Candida abbicans adı verilen bir mantar organizmasıdır. Bu mikrop daha çok bozuk yem üzerinde bulunmaktadır. Güvercinlere bayat ve küflü yem verilmesi hastalık riskini çok artırmaktadır. Güvercinlere verdiğimiz yemlere mutlaka dikkat etmemiz gerekmektedir. Verilen yemlerin taze olduğunun göstergesi bu yemlerin çimlenme yeteneğini kaybetmemiş olmasıdır. Yem olarak “kısır tohum” kullanımı doğru değildir.

HASTALIĞIN SEYRİ VE BELİRTİLERİ

Mantar mikrobu, bezlimide de küçük yaralara neden olmaktadır. Bu yaralar ufak boğumlar oluşturarak zaman zaman bir aşağıda yer alan ve taşlık adı ile bilinen kaslımideye yemlerin geçişini engellemektedir. Bu durum bezlimide de yemlerin birikerek buranın şişmesine neden olur. Bu şişlik bezlimideyi çevreleyen kan damarlarına basınç yapar ve yer yer bu damarların patlayarak kanamasına neden olur. Bu kanama güvercinin ağzından kan gelmesi şeklinde kendini gösterir. Bazen yuva içinde yerde gördüğümüz ve anlam veremediğimiz kan birikintilerinin nedeni bu tür bir kanama olabilir. Bezlimidenin bu şekilde tıkanması aynı zamanda kursakta şişmeye de neden olur ve kuş ara sıra kusarak bu birikintiyi atmaya çalışır. Kusmuğun kokusu, normalden daha kötüdür. Özet olarak kursakta şişme ve zaman zaman tahıl içeriğinin kusulması ile birlikte ağızdan kan gelmesi gibi durumlar bize kuşumuzda Cadidiasis hastalığının bulunduğunu göstermektedir. Bunun yanı sıra ağız içinde veya damakta görülen küçük beyaz mantar oluşumları hastalığı belirlememizi sağlar. Daha net olan bu göstergelerin yanı sıra, kayıtsızlık, iştah kaybı, ağırlık kaybı, kuşun performansında düşme, genç kuşlarda yavaş büyüme, yetişkin kuşlarda telek çürümesi ve tüy yarılması gibi durumlar bu hastalığın diğer belirtileridir. Boğazdan alınacak örnekler üzerinde yapılacak kültür testi ile hastalığa kesin teşhis koyulabilir.

TEDAVİ VE KULLANILABİLECEK İLAÇLAR

Hastalığın deri enfeksiyonu ve tüy çürümesi şeklinde seyretmesi durumunda, banyo sularına karıştırılacak Bakır sülfat sorunun çözümü için yararlıdır. Bakır sülfat için 1 / 2000 oranında sulandırma uygundur. Bunun için 4.5 litre banyo suyuna yarım çay kaşığı ilaç karıştırmak gerekir. Bakır sülfat, sülfürik asidin bakır II okside etkimesi ile oluşan bir tuzdur. Parlak mavi kristaller halindedir ve piyasada “göz taşı” adı ile satılmaktadır. Kimyasal madde satan yerlerde bulunabilir. Hastalığın bezlimide de görülmesi durumunda Nystatin etken maddeli ilaçlar kullanılmaktadır.

NİSTAVET TOZ

Abfar firması tarafından üretilen bu ilaç Nystatin etken maddesine sahiptir. Kanatlılar için geliştirilmiş bu ilaç, güvercinlerde karşılaşılan aspergilosis ve cadidiasis hastalıkları için kullanılmaktadır. 1 gram toz 100 mg nistatin (nystatin) etken maddesi içermektedir. Gerekiyorsa yuvanın ilaçlanması amacı ile aerosol yöntemi ile kullanılabileceği gibi güvercinlerin içme sularına karıştırılarak da kullanılabilir. Aerosol yöntemi ile ilaçlama yapılacağı zaman 10 m2 alan için 1.5 gram ilacın 5 litre suya karıştırılması uygundur. Hazırlanan karışım bitkilere su püskürtülmesi amacı ile kullanılan bir püskürtücü aracılığı ile kullanılabilir. İçme sularına karıştırılarak kullanılacağı zaman, 1 litre içme suyuna 5 gram ilaç katılır. (fazla dolu olmayan bir çay kaşığı) ilaca 3 gün devam edilir. Daha sonra 15 gün ara verilip doz tekrarı yapılır.

MİKOSTATİN SÜSPANSİYON

Beşeri bir ilaçtır. Nistavet toz bulunamadığında gerekli doz ayarlaması yapılarak kullanılabilir. Her ml de 100.000 IU etken madde bulunmaktadır. Bristol-Myers squibb firmasının bir üretimidir. Anti fungal etkilidir. Çocuklara günde 4 defa 1 ml verilmektedir.
             C.R.D (CHRONİC RESPİRATORY DİSEASE)

Chronic Respiratory Disease İngilizce adından kısaltılarak CRD adı ile anılan ve Türkçe’ye “kronik solunum yolları hastalıkları” olarak çevirebileceğimiz bu hastalık tek bir hastalığın adı değil, solunum yollarında görülen bütün hastalıkları kapsayan ortak bir adlandırmadır. Güvercinlerde görülen başlıca CRD hastalıkları 4 tanedir. Bu yazı kapsamında söz konusu 4 hastalık hakkında bilgi verilecektir. Bu hastalıklar şunlardır ;

1 ) Ornithosis
2 ) Coryza
3 ) Mycoplasmosis
4 ) Haemophillus

Solunum yollarında görülen bu hastalıklar güvercinlerde çok yaygındır. Kış aylarında havanın soğumasına paralel olarak bu hastalıklarda da artma gözlenir. Bu hastalıklar aslında pek çok faktörün karşılıklı etkileşimi sonucu gelişmektedir. Kuşlarımız için öldürücü bir hastalık görünümü sunmamakla birlikte bazı ağır vakalar ölüm riski taşımaktadırlar. Ancak asıl sorun CRD hastalıklarının, başka hastalıklarla birlikte görülme eğiliminde olmasıdır. Bu durum kuşlarımızda ciddi güç kaybı yaratmakta ve hayati risk tehlikesi artmaktadır. Kuşlarımızda görülen uçuş yeteneklerinin azalmasının en önemli nedenleri arasında CRD hastalıkları gelmektedir. Stres etmenleri, kötü hijyenik koşullar vb. hastalığın gelişmesinde çok önemli rol oynarlar. Bu etkenler yok edilmediğinde hastalık geçmiş gibi görünse bile her zaman tekrarlama eğilimindedir. Şimdi bu hastalıkları tek tek ele almak istiyoruz.

1) Ornithosis

GENEL BİLGİLER

Chlamydia Psittaci adı verilen bir bakterinin neden olduğu hastalıktır. Psittacosis adı ile de bilinen bu hastalığa, bazen etken olduğu mikrop nedeni ile Chlamydia hastalığı da denilmektedir. Aslında bir solunum yolları hastalığıdır. Güvercinlerde dikkat çekici belirtisi gözlerde olduğu için bir göz hastalığı olarak algılanır. Güvercinler arasında yaygın olarak gözlenen hastalıklardan biridir. Bir çok kuş türünde gözlenen bu hastalık dünya çapında yayılmıştır. Diğer evcil olmayan kuş türleri hastalığı taşıyıcı rol oynamaktadırlar. Kuşların yanı sıra insan ve diğer memeli hayvanlarda da görülmektedir. Yaygın olarak papağanlar, güvercinler, hindiler ve ördeklerde rastlanır. Chlamydia Psittaci kendi içinde hem RNA hem de DNA bulunduran bir bakteri olmakla birlikte üreyebilmek için içinde bulunduğu vücuttan bu maddeleri almak durumundadır. Bunun sonucu olarak vücut hücrelerinde bozulmalara neden olur.

BELİRTİLER

Hastalık uzun süre belirgin bir belirti vermeyebilir. Bu nedenle gözden kaçar ve dikkat edilmez. Ancak kuşun güç kaybına bağlı olarak kendini birden ortaya koyabilir. İlk aşamalarda kuşlarımızdaki performans eksikliğinin yaygın sebebi olabilir. İyi uçan bir kuşumuzun belirgin başka bir neden olmaksızın uçuş gücünün düşmesi dikkatimizi çekmelidir. Yavru kuşlarda yavaş gelişme durumu dikkat çekicidir. Hastalık, sonraki aşamalarda iştahsızlık, tüy kabartma, kilo kaybı, karışık tüyler, titreme, gerginlik hali, yeşilimsi ishal ve solunum yolları sorunları ile kendini gösterir. Daha ağır vakalarda mikrop karaciğere yayılır ve burada iltihaba neden olur. Bu aşamada hastalık ölümcül olabilir. Hastalığı geçiren ve tedavi olan kuşlar kısmen bu mikroba karşı güç kazanırlar ve tekrar bu hastalığa yakalanma riskleri azalır. Mikrop vücuda girdikten bir süre sonra gözlerde ve özellikle de tek gözde yaşarma ve akıntı ile kendini belli eder. Aslında başka belirtileri olmakla birlikte bunlar genellikle dikkatten kaçmaktadır. Böyle olduğu için Ornithosis sanki bir göz hastalığı gibi algılanmakta ve bir çok kaynakta Ornithosis (one eye cold) olarak belirtilmektedir.

ONE EYE COLD (TEK GÖZ SOĞUK ALGINLIĞI)

Chlamydia Psittaci mikrobun gözlere yayılması durumunda ilk belirtiler gözde yaşarma ve akıntıdır. Daha sonra kuşun gözünün etrafı tam yuvarlak bir halka şeklinde hafif şişer ve kızarır. Su toplamış gibi bir görünümü vardır. Genellikle tek gözde ortaya çıkar. Bu nedenle hastalığa İngilizce “One Eye Cold” denilmektedir. Tedavi edilmediği taktire bu kızarıklık gözün etrafına doğru yayılır ve genişler. Gözdeki yaşarma ve akıntı mikropludur ve mikrobun etrafa bulaşmasına yol açar. Güvercinlerde gözlerde belirti veren diğer bir hastalık olan Coryza ile karıştırılmamalıdır. Bazı durumlarda gözdeki enfeksiyon körlük ile sonuçlanabilir.

BULAŞMA ŞEKLİ

Kuşların mikrop taşıyan göz akıntıları salmalarımızın içinde bulaşmaya neden olurlar. Mikrop salma içindeki güvercin tozu dediğimiz beyaz toza bulaşarak taşınır. Solunum yolu ile diğer kuşlara geçer. Hasta kuşlarla aynı banyo suyunda yıkanan diğer kuşlar hastalığı kapabilirler. Bu hastalığın önemli bir özelliği insana da bulaşmasıdır. Eğer güvercininizden mikrop kapmak istemiyorsanız dikkat etmeniz ve hasta kuşlarınızı süratle tedavi etmeniz gerekmektedir. Güvercin tozunun solunması yolu ile mikrop insana geçebilmektedir. Hastalık mikrobu güvercin tarafından bırakıldıktan sonra 48 saat kadar salma içinde aktif konumdadır. Bu süre içinde mikrop alınırsa mikrobu alan insanın hassaslığına bağlı olarak 5–14 gün arasında hastalığın ilk belirtileri görülmeye başlar. İnsandaki belirtiler gribe benzer. Ateş, baş ağrısı, göğüs ağrısı, yorgunluk, kuru öksürük ve bazı vakalarda mide bulantısı ve kusma görülür.

HASTALIĞIN TEŞHİSİ

Hastalığın kesin teşhisi kan tahlili ile yapılabilir. Ölü kuşlar üzerinde yapılacak otopside karaciğerde yapılacak inceleme ile belirlenebilir.

HASTALIĞIN TEDAVİSİ VE KULLANILABİLECEK İLAÇLAR

Bakteri nedenli bir hastalık olduğundan antibiyotiklerle tedavi edilebilmektedir. Antibiyotik uygulaması oldukça olumlu sonuçlanmaktadır. Çeşitli antibiyotikler bu amaçla kullanılabilir. Yurt dışında bu hastalık için üretilmiş olan güvercin ilaçlarında yaygın olarak Chlortetracyline ve Doxycyline etken maddeli ilaçlar kullanılmaktadır. Tedavi sırasında kuşların kalsiyum kaynaklarından (grit taşları, gaga taşları vb) uzak tutulması gerekmektedir. Çünkü kalsiyum Chlortetracyline’nin ve Doxycyline’nin etkisini azaltmaktadır. Yumurtlama dönemlerinde olan kuşlarda bu ilaçlar kullanılmamalıdır. Ancak kuşların multivitamin takviyesine gereksinimleri de vardır. Bunun için kalsiyum içermeyen bir vitamin kompleksi olan Bavitsole Solüsyonu öneririm.

DEVAMİSİN TABLET

Chlortetracyline Hydrochloride etken maddeli bir ilaçtır. Her tablette 500 mg etken madde bulunur. 12 tabletlik ambalajlar halinde piyasada satılmaktadır. Güvercinlerde bakteri kökenli bütün hastalıklarda kullanılabilir ancak özellikle CRD hastalıklarında tercih edilmektedir. CRD hastalıklarının tümünde kullanılabilir. Vetaş ilaç firmasının bir üretimidir. Veteriner ilaçları satan eczane ve ilaç depolarında bulunur, Güvercinler için kullanılabilecek doz, kuş başına günde 15 mg’dır. Bu dozu sağlayabilmek için 2 litre suya ¼ tablet karıştırmak uygun olabilir. Tabletler toz haline getirilip eritildikten sonra 5 gün süre ile her gün taze ilaçlı su verilerek aynı doz tekrarlanır.

HİPRADOXİ-S ÇÖZELTİ

Doxycyline Hiklat etken maddeli bir ilaçtır. Gürtav ilaç firmasının bir üretimidir. 1 ml ilaçta 100 mg etken madde bulunur. Güvercinlerde bakteri etkenli bütün hastalıklarda kullanılabilir. Ancak özellikle bütün CRD hastalıklarında tercih edilmektedir. Veteriner ilaçları satan eczane ve ilaç depolarında bulunur. Ticari şekli 100, 500 ve 1000 gramlık kavanozlar halindedir. Güvercinler için kullanılabilecek doz, kuş başına günde 25 Mg’dır. Bu dozu sağlayabilmek için 2 litre suya 1 ml karıştırmak uygun olabilir. Tedaviye 5 gün süre ile devam edilir. Kalsiyum, demir, alüminyum ve magnezyum içeren ilaçlarla birlikte kullanıldığında ilacın etkisi azalmaktadır. Bu bakımdan kalsiyum kaynaklarının salma içinden uzaklaştırılması ve mineral takviyesi yapılmaması gerekmektedir. Ancak vitamin takviyesi şarttır. Vitamin olarak Bavitsole oral solüsyon kullanılabilir.

TYLAN ORAL TOZ

Tylosin etken maddeli bir antibiyotiktir. Ellanco fimasının bir üretimidir. Veteriner ilaçları satan eczane ve ecza depolarında bulunur. Ticari şekli 25 ve 100 gr’lık ambalajlar halindedir. Güvercinlerde tüm CRD hastalıklarında kullanılabilir. Kullanılacak doz 10 güvercin için 1 gram ilaç 2 litre içme suyuna karıştırılarak verilebilir. İlaç tedavisi 2 gün sonra kesilmelidir. Ağır durumlarda tedavi 5 güne kadar uzatılabilir.

TERRAMYCİN GÖZ MERHEMİ

Beşeri bir ilaçtır. Pfizer firmasının bir üretimi olup, eczanelerde bulunur. Etken maddesi, Oxytetracyline ve B vitaminidir. Antibakteriyel etkili bu merhemin göz için olanı güvercinlerde One eye cold hastalığında haricen yani dışarıdan sürülmek sureti ile kullanılabilir. Günde 1 – 2 kez dıştan göze sürülür. Ticari şekli 3.5 gr’lık tüpler halindedir.

2) Coryza ( Catarrh )

GENEL BİLGİLER

“Akut Nezle” (şiddetli nezle) adı ile Türkçeleştirebileceğimiz bu hastalığa Hemophilus İnfluenzae adlı bir bakteri neden olmaktadır. Kış aylarında daha çok görülen bir hastalıktır. Hastalığın mikrobu güvercinin üst solunum yollarına yerleşir ve çeşitli rahatsızlıklar yaratır. Çoğu zaman Ornithosis ve mycoplasmasis ile bağlantılı olarak gelişir. Hızlı bir gelişme gösterir. Hassas bazı kuşlarda mikrobun vücuda girişinden itibaren 3 gün içinde hastalığın belirtileri görülmeye başlar.

BELİRTİLER

Başlangıçta kuşun boğazda sümük salgısı vardır. Boğaz, gırtlak ve burunda sümük benzeri bir balgam oluşur. Bu oluşum gaga üzerinde ya da kenarında gözlenebilir. Kuşun gagası açıldığında bu balgam, dil ve damak arasında, tel gibi şerit halinde uzanır. Kuşta solunum zorluğu, hırıltılı soluma, ses çıkartırken hırıltılı tonlar gözlenebilir. Sulu yeşilimsi bir ishal ile birlikte ağırlık kaybı, uçma isteksizliği ve yavru veriminde düşme vardır. En belirgin özellik, burun akıntısı ve her iki gözde de yaşarmaların olmasıdır. Burun akıntısı ve sümük kokuludur. Sinüslerde şişme gözlenir. Buna bağlı olarak kuşun yüzünde ve özellikle göz altlarından buruna doğru olan bölümlerde, alın kısmında hissedilir bir şişme oluşur. Öldürücü bir hastalık değildir. Bu hastalıktan ölüm oranı oldukça düşüktür. Ancak güvercinlerde ciddi strese neden olan bu durum diğer hastalıkların ortaya çıkma ihtimalini hızlandırır.

BULAŞMA ŞEKLİ

Diğer evcil olmayan kuşlarla her türlü temasın kesilmesi gerekir. Bu kuşlar mikrobu taşıyıcıdırlar. Hasta kuşların akıttıkları göz yaşı ve sümük gibi salgılar mikropludur. Bu salgıların kuruyup toz haline gelmesi ve bu tozun solunması yolu ile hastalık bulaşabilir. Ayrıca aynı salgıların içme suyuna bulaşması ile bu suları içen kuşlarda hastalanabilirler. Doğrudan temas ise başka bir bulaşma yoludur. Eğer salmanızda bir güvercin hastalandıysa mikrobun bütün salmaya yayıldığını düşünerek önlem almanız gerekmektedir. Temizlik, salma içinde havadar bir ortam yaratılması rutubetin önlenmesi ve hijyenik koşullara uyulması hastalık riskini azaltacaktır.

HASTALIĞIN TEŞHİSİ

Kesin olarak teşhis edebilmek için burun veya göz akıntısının laboratuvar analizi gereklidir.

HASTALIĞIN TEDAVİSİ

Bakterilerin neden olduğu bir hastalık olduğu için antibiyotiklerle tedavi edilebilmektedir. Antibiyotiklerin yanı sıra vitamin takviyesi de önemlidir. Ornithosis için kullanılan ve haklarında daha önce bilgi vermiş olduğumuz ilaçlar Devamycin, Hiprodoxi-s, ve Tylan aynen Coryza için de kullanılabilir. Hepsi etkili ilaçlardır. Bu listeye farklı olarak Neo –Terramycin toz ve Eritromycin toz gbi güçlü antibiyotikler de ilave edilebilir. Vitamin olarak Bavitsol oral solüsyon verilmelidir.

ERİTROM ORAL TOZ
Eritromycin etken maddeli bir antibiyotiktir. 1 gram ilaç 50.9 mg etken madde içerir. Ticari şekli 50 ve 225 gr’lık cam kavanoz halindedir. Vetaş ilaç firmasının bir üretimi olup veteriner ilaçları satan eczane ve ecza depolarında bulunur. Güvercinlerde Coryza başta olmak üzere tüm CRD hastalıklarında kullanılabilir. 1 litre içme suyuna 1 ölçek ilaç (2.5 gr) karıştırılarak 5 gün süre ile kullanılır.

NEO–TERRAYCİN TOZ
Pfizer ilaç firmasının bir üretimi olup Neomycin Sülfat ve Oksitetracyline etken maddelidir. Gram ilaç, 176 mg oksitetracyline ve 123 mg neomycin içermektedir. CRD hastalıklarının tümü için kullanılabilecek güçlü bir ilaçtır. Güvercinlerin 2.5 litre içme sularına 2.5 gram ilaç karıştırmak uygundur. (yarım çay kaşığı) Ticari şekli 20 ve 100 gramlık alüminyum poşet şeklindedir.

NOBİLİS CORYZA (CORYZA AŞISI)
Tavuklardaki Coryza hastalığının önlenebilmesi için geliştirilmiş bir aşıdır. İntervet firmasının bir üretimi olan aşı, güvercinlerde de doz ayarlaması yapılarak kullanılabilir. İnaktif bir aşıdır. Sadece sağlıklı hayvanlarda kullanılmalıdır. Hastalığa yakalanmış kuşlarınızda kullanmayınız. Aşının kullanılmadığı zamanlar, 2–8 derece arasında buzdolabında bulundurulması gerekmektedir. Kullanılmadan önce şişe iyice çalkalanmalıdır. Kullanmadan önce aşının oda sıcaklığına gelmesini beklemek gerekmektedir. Ticari şekli, 250 ml lik (1000 dozluk) ambalajlar şeklindedir. Kullanım şekli ve doz için prospektüse bakılmalıdır.

3) Mycoplasmosis ( Mycoplasma )

GENEL BİLGİLER

“Kronik Nezle” olarak adlandırabileceğimiz bir hastalıktır. Hastalık genellikle diğer solunum yolları hastalıklarının (Ornithosis ve Coryza) bir devamı şeklinde kendini gösterir. Hastalığın etkeni mycoplasma denilen bakteri kökenli bir organizmadır.

BELİRTİLERİ

Hastalık belirti olarak diğer solunum yolları hastalıkları ile benzer bir görüntü sunduğu için ayırt edilmesi oldukça zordur. Boğaz, gırtlak ve burunda sümük benzeri bir balgam oluşur. Bu oluşum gaga üzerinde ya da kenarında gözlenebilir. Kuşun gagası açıldığında bu balgam, dil ve damak arasında, tel gibi şerit halinde uzanır. Burunun dış deliklerinde sümük şeklinde oluşum vardır. Burun akıntısı gözlenebilir. Aksırma vardır. Sinüslerdeki şişmeye bağlı olarak yüzde ve özelliklede alın bölgesinde şişlik görülebilir. Kuşun ateşinde yükselme saptanabilir. Özellikle geceleri hırıltılı soluma, hırıltılı ses çıkarma ve nefes alıp verme zorlukları gözlenebilir. Kuş nefes alırken burnu tıkalı olduğu için gagasını açma ihtiyacı hisseder. Solunum yetersizliğine bağlı olarak kandaki oksijen miktarı azalır ve kuşun derisinin rengi mavimsi bir görünüm kazanabilir. Kuşun karın ya da göğüs bölgesindeki tüyler aralanıp deri rengi kontrol edilebilir. Güvercinlerimizin uçuş performansını ve yumurta üretimini olumsuz etkiler. Bu hastalıktan ölüm olayı görünmez ancak bu hastalığın en önemli özelliği diğer bazı hastalıklarla birlikte seyretmesidir. Böyle olduğunda kuşumuz için ölümcül risk yaratır.

BULAŞMA ŞEKLİ

Bu mikroorganizma sadece canlı vücutlarda yaşayabilir. Kuşun vücudunun dışında yaşam süresi 15–20 dakika ile sınırlıdır. Bu nedenle fazla bulaşıcı bir hastalık değildir. Bulaşma daha çok direk temas yolu ile olmaktadır. Evcil olmayan diğer kuş türleri mikrobu taşıyıcıdırlar. Hastalığın yayılmasını sağlayan en önemli etkenler arasında, olumsuz hijyenik koşullar, salma içinde rutubetli ve havasız ortam başta gelmektedir.

HASTALIĞIN TEŞHİSİ

Kesin tanı hasta kuşun kan analizi ile olabilir. Kuşun salgıladığı balgamın tahlili ise hastalığın aşamaları ve seyri konusunda bir fikir vermektedir.

TEDAVİ VE KULLANILABİLECEK İLAÇLAR

Hastalığın tedavisinde antibiyotikler ve vitaminler kullanılmaktadır. Ancak genellikle başka hastalıklarla birlikte görüldüğü için ilaç seçimi buna göre değişebilir. Chlortetracyline, Doxycyline, Tyolisin, Enrofloxacin, ve Oxytetracyline, ve etken maddeli ilaçlar tercih edilmektedir. Vitamin olarak yukarıda bahsettiğimiz Bavitsol oral solüsyon verilmelidir.

DEVAMİSİN TABLET
Chlortetracyline Hydrochloride etken maddeli bir ilaçtır. Her tablette 500 mg etken madde bulunur. 12 tabletlik ambalajlar halinde piyasada satılmaktadır. Güvercinlerde bakteri kökenli bütün hastalıklarda kullanılabilir ancak özellikle CRD hastalıklarında tercih edilmektedir. CRD hastalıklarının tümünde kullanılabilir. Vetaş ilaç firmasının bir üretimidir. Veteriner ilaçları satan eczane ve ilaç depolarında bulunur, Güvercinler için kullanılabilecek doz, kuş başına günde 15 mg’dır. Bu dozu sağlayabilmek için 2 litre suya ¼ tablet karıştırmak uygun olabilir. Tabletler toz haline getirilip eritildikten sonra 5 gün süre ile her gün taze ilaçlı su verilerek aynı doz tekrarlanır.

HİPRADOXİ-S ÇÖZELTİ
Doxycyline Hiklat etken maddeli bir ilaçtır. Gürtav ilaç firmasının bir üretimidir. 1 ml ilaçta 100 mg etken madde bulunur. Güvercinlerde bakteri etkenli bütün hastalıklarda kullanılabilir. Ancak özellikle bütün CRD hastalıklarında tercih edilmektedir. Veteriner ilaçları satan eczane ve ilaç depolarında bulunur. Ticari şekli 100, 500 ve 1000 gramlık kavanozlar halindedir. Güvercinler için kullanılabilecek doz, kuş başına günde 25 Mg’dır. Bu dozu sağlayabilmek için 2 litre suya 1 ml karıştırmak uygun olabilir. Tedaviye 5 gün süre ile devam edilir. Kalsiyum, demir, alüminyum ve magnezyum içeren ilaçlarla birlikte kullanıldığında ilacın etkisi azalmaktadır. Bu bakımdan kalsiyum kaynaklarının salma içinden uzaklaştırılması ve mineral takviyesi yapılmaması gerekmektedir. Ancak vitamin takviyesi şarttır. Vitamin olarak içinde kalsiyum bulundurmayan Bavitsole oral solüsyon kullanılabilir.

TYLAN ORAL TOZ
Tylosin etken maddeli bir antibiyotiktir. Ellanco fimasının bir üretimidir. Veteriner ilaçları satan eczane ve ecza depolarında bulunur. Ticari şekli 25 ve 100 gr’lık ambalajlar halindedir. Güvercinlerde tüm CRD hastalıklarında kullanılabilir. Özellikle CRD hastalıkları için üretilmiş bir ilaçtır. Kullanılacak doz 10 güvercin için 1 gram ilaç 2 litre içme suyuna karıştırılarak verilebilir. İlaç tedavisi 2 gün sonra kesilmelidir. Ağır durumlarda tedavi 5 güne kadar uzatılabilir.

BAYTRİL % 2.5 ORAL SOLÜSYON
Bayer ilaç firmasının bir üretimidir. Kuvvetli bir anti – bakteriyeldir. Etken maddesi Enrofloxacin’dir. 1 cc (ml) ilaç 25 mg etken madde içerir. Aynı ilacın % 10 konsantrasyona sahip olanı da vardır. Ancak %2.5’luk olan güvercinler için daha uygundur. Hem de fiyat olarak daha ucuzdur. Veteriner ilaçları satan eczane ve ecza depolarında bulunur. Ticari şekli 25 ve 100 gr’lık ambalajlar halindedir. Kanatlı hayvanlarla birlikte güvercinlerde de kullanılabilir. Güvercinlerde başta salmonella ve E.Coli olmak üzere, Pasteurella ve kısa adı CRD olan kronik solunum yolları hastalıklarında kullanılmaktadır. Kullanılacak doz, güvercin için, kuş başına 5 mg’dır. Bu dozu sağlayabilmek için, 2 litre suya 0.5 cc ilaç karıştırmak uygundur. Bu dozu tam verebilmek için kullanılmayan bir plastik enjektörden yararlanabilirsiniz. Tedaviye 5 gün süre ile devam edilmelidir. Ticari şekli 20, 50, ve 100 ml’lik şişeler halindedir. Salmanızda yumurtlamak üzere olan kuşlarınız ya da bir aydan küçük yavrularınız varsa bu ilacı kullanmayınız. Yavrularda sakatlıklara neden olabilmektedir. Ayrıca Kloranfenikol ve Tetra grubu antibiyotiklerle birlikte kullanılmaması yerinde olur. Mangnezyum ve aleminyum gibi maddeler içeren mineral takviyeleri ile birlikte kullanıldığında etken maddenin emilmesi azaldığından fazla önerilmez. Bu ilaçla birlikte vitamin takviyesi uygundur. Polivitamin forte kullanılabilir.

GEOSOL TOZ
Oxytetracyline etken maddeli bir ilaçtır. 1 gram toz içeriğinde 55 mg etken madde bulundurur. Bir ölçek 2.5 gramdır ve 137.5 mg etken madde içerir. Geosol toz, Vetaş ilaç firmasının bir üretimi olup, veteriner ilaçları satan eczane ve ecza depolarında bulunur. Anti-bakteriyeldir. Kanatlılarla birlikte güvercinlerde de kullanılabilir. Güvercinlerin bakteri etkenli hastalıklarının tamamında kullanılabilmekle birlikte özellikle, Stereptococcosis, Pasteurelosis ve CRD hastalıklarından Mycoplasmosis ve Haemophillus hastalıklarına iyi gelir. Ticari şekli 20 ve 100 gr’lık kavanozlar halindedir. Güvercinler için 2.5 litre içme suyuna yarım ölçek toz karıştırılıp eritildikten sonra kullanılabilir. İlaç 5 gün süre ile uygulanır. Hastalığın devam etmesi durumunda 7 gün aradan sonra tekrar aynı doz kullanılabilir. Bu ilaç kullanılırken yanında vitamin takviyesi yapmakta yarar vardır. Polivitamin forte gibi bir vitamin uygundur.

NEO – TERRAYCİN TOZ
Pfizer ilaç firmasının bir üretimi olup Neomycin Sülfat ve Oksitetracyline etken maddelidir. Gram ilaç, 176 mg oksitetracyline ve 123 mg neomycin içermektedir. CRD hastalıklarının tümü için kullanılabilecek güçlü bir ilaçtır. Güvercinlerin 2.5 litre içme sularına 2.5 gram ilaç karıştırmak uygundur. (yarım çay kaşığı) Ticari şekli 20 ve 100 gramlık alüminyum poşet şeklindedir.

NOBİLİS MG İNAC (MYCOPLAZMA AŞIŞI)
İntervet firmasının tavuklar için geliştirdiği bir inaktif aşıdır. Sağlıklı kuşlarımızda mycoplasmosis hastalığından korunmak amacı ile kullanılabilir. 2-8 derece sıcaklıkta buzdolabında saklanmalıdır. 500 ml lik ticari ambalajı bulunmaktadır.

4) Haemophillus

Bu hastalığın nedeni Haemophillus adlı bir bakteridir. Bu bakteri güvercinlerimizin solunum yollarına yerleşerek burada çeşitli sorunlara yol açar. Hastalığın en önemli belirtisi genellikle kuşun her iki göz kapağında belirgin şişme ve göz sulanması ile birlikte gözlerde ve burunda akıntı gözlenmesidir. Bu hastalığı, diğer CRD hastalıklarına bağlı göz sorunlarından ayıran en önemli özellik, göz iç dokularında çok belirgin şişme ve hastalığın her iki gözde aynı anda görülebilmesidir. Bunun yanı sıra solunum yollarında çeşitli problemler vardır. Nefes alma güçlüğü, aksırma vb. Hastalık doğrudan temas veya hastalık mikrobunu taşıyan göz ve burun akıntılarının salma tabanında biriken toz ve dışkılara bulaşarak, kuşlarımızın yedikleri yem ya da içtikleri sulara taşınması yolu ile yayılır. Hastalığın tedavisinde antibiyotikler olumlu sonuç vermektedir. Özellikle Tetracyline grubu antibiyotikler kullanılmaktadır.

DEVAMİSİN TABLET : Chlortetracyline Hydrochloride etken maddeli bir ilaçtır. Her tablette 500 mg etken madde bulunur. 12 tabletlik ambalajlar halinde piyasada satılmaktadır. Güvercinlerde bakteri kökenli bütün hastalıklarda kullanılabilir ancak özellikle CRD hastalıklarında tercih edilmektedir. CRD hastalıklarının tümünde kullanılabilir. Vetaş ilaç firmasının bir üretimidir. Veteriner ilaçları satan eczane ve ilaç depolarında bulunur, Güvercinler için kullanılabilecek doz, kuş başına günde 15 mg’dır. Bu dozu sağlayabilmek için 2 litre suya ¼ tablet karıştırmak uygun olabilir. Tabletler toz haline getirilip eritildikten sonra 5 gün süre ile her gün taze ilaçlı su verilerek aynı doz tekrarlanır.

GEOSOL TOZ : Oxytetracyline etken maddeli bir ilaçtır. 1 gram toz içeriğinde 55 mg etken madde bulundurur. Bir ölçek 2.5 gramdır ve 137.5 mg etken madde içerir. Geosol toz, Vetaş ilaç firmasının bir üretimi olup, veteriner ilaçları satan eczane ve ecza depolarında bulunur. Anti-bakteriyeldir. Kanatlılarla birlikte güvercinlerde de kullanılabilir. Güvercinlerin bakteri etkenli hastalıklarının tamamında kullanılabilmekle birlikte özellikle, Stereptococcosis, Pasteurelosis ve CRD hastalıklarından Mycoplasmosis ve Haemophillus hastalıklarına iyi gelir. Ticari şekli 20 ve 100 gr’lık kavanozlar halindedir. Güvercinler için 2.5 litre içme suyuna yarım ölçek toz karıştırılıp eritildikten sonra kullanılabilir. İlaç 5 gün süre ile uygulanır. Hastalığın devam etmesi durumunda 7 gün aradan sonra tekrar aynı doz kullanılabilir. Bu ilaç kullanılırken yanında vitamin takviyesi yapmakta yarar vardır. Polivitamin forte gibi bir vitamin uygundur.

NOT: Bu hastalığın tedavisinde, Tetracyline gurubu antibiyotiklerin yanı sıra, Tylan toz, Hiprodoxi-s toz, Siproksin toz, Neo – terramycin toz ve Alfoxil toz gibi antibiyotiklerde kullanılmaktadır....
                          E.COLİ (ESHERİCHİA COLİ)
Eshericia coli” adı verilen bir bakterinin neden olduğu hastalıktır. Kısaca E. Coli adı ile anılmaktadır. İnsanda ve hayvanlarda bağırsaklarda bulunan bu bakteri aslında bağırsak florasının bir parçasıdır. Ancak normalden fazla miktarda bulunması sonucu hastalık kendini gösterir. Güvercinlerde hastalığın en belirgin göstergesi ishaldir. Bu hastalığa yakalanan kuşlarımız süratli ve şiddetli bir şekilde su ve elektrolit kaybına uğrarlar. Özellikle genç kuşları çabuk etkiler. Genç kuşlarda şiddetli vakalar ani ölümle sonuçlanabilir. Yetişkin kuşlarda ölüm pek görülmez ancak, kuşlarımızın gücünü kaybetmesine bağlı olarak diğer hastalıkların ortaya çıkışı hızlanabilir. Çabuk bulaşan ve kolay yayılan bir hastalıktır.

BELİRTİLERİ

En belirgin belirtisi sulu ishal şeklinde dışkıdır. Dışkının rengi yeşil ve sarımsı bir tondadır. Hasta kuşlarda bağırsak iltihabı oluştuğu için dışkının kokusu normalden daha kötü kokuludur. Hasta kuşlarda performans tamamen düşer. Genel bir kayıtsızlık hali gelir. Yeme karşı isteksizlik vardır. Aşırı ve çabuk zayıflama saptanabilir. Hastalığa neden olan bakteri, kan dolaşımına girerek kuşun vücudunun herhangi bir organına yerleşebilir. Bu durum sonucu kuşta sistematik bozukluklar gözlenebilir. Mikrobun yerleştiği vücut bölgesine göre kuş değişik belirtiler verebilir. Örneğin mikrop kanatlara yerleşirse, kanatlarda tutulma olur ve buna bağlı olarak kuş kanadını taşıyamıyormuş gibi davranabilir. Kanat düşürür, kanatlarını yerde sürüklemeye başlar. Mikrop ayaklara yerleşirse topallama veya yürüyememe gibi sorunlarla karşılaşılabilir. Benzer belirtiler güvercinlerde Salmonella, Cocidiosis ve Hexamitiasis gibi hastalıklarda da vardır. Kuşun sorunlarının hangi hastalıktan kaynaklandığının doğru tespit edilmesi gerekmektedir. Hastalığın kesin tanısı dışkının mikroskobik analizi ile yapılabilir.

BULAŞMA ŞEKLİ

Hasta kuşların dışkılarında hastalık mikrobu bol miktarda bulunur. Kuşlarımızın yediği yem ve içtiği sulara bu dışkıların bulaşması yolu ile hastalık yayılır. Ayrıca coli mikrobu salmalarımızın içinde bulunan ve güvercin tozu dediğimiz beyaz toza, karışarak solunum yolu ile de alınabilir. Salma içi temizliğine dikkat edilmesi, hijyenik koşullara uyulması gibi önlemler alarak hastalığı engellemek mümkündür.

HASTALIĞIN TEDAVİSİ VE KULLANILABİLECEK İLAÇLAR

Bakteri kökenli bir hastalık olduğu için tedavisinde antibiyotikler kullanılmaktadır. İlaçla tedavi edilebilen bir hastalıktır. Amoxycilin, Trimetoprim ve Sulfadiazin, etken maddeli ilaçlar hastalığın tedavide kullanılmaktadır. Bu etken maddeleri taşıyan bazı ilaçlar şunlardır.

ATAVETRİN ORAL SÜSPANSİYON
Atabay ilaç firmasının üretimi olan ilaç, bir şurup şeklindedir. Etken madde olarak her ml’de, 80 mg Trimetoprim ve 400 mg sulfadiazin bulundurur. Geniş spekturumlu ve kesin tesirli bir antibiyotiktir. Kanatlı hayvanlarla birlikte güvercinlerde de kullanılabilir. Güvercinlerin Salmonella, E.Coli ve Pasteurella gibi bakteriyel hastalıklarına iyi gelir. Güvercinler için kullanılabilecek doz, kuş başına 7.5 mg etken maddedir. Bunu sağlayabilmek için 5 litre suya 0.5 ml ilaç karıştırmak gerekmektedir. Bu dozu tam verebilmek için kullanılmayan bir plastik enjektör yardımı ile 0.5 ml çekilebilir. Tedaviye 5 gün süre ile devam edilir. 4-5 gün ilaca ara verilip iyileşme sağlanmamışsa aynı doz tekrar edilebilir. Ticari şekli 50 ve 200 ml’lik şişeler halindedir. Burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, sulfa grubu ilaçları kuşlarımızda kullandığımızda kuşlarımızın kalsiyum kaynaklarından uzak tutulması gerektiğidir. Kalsiyum içeren ilaçlar, gaga taşları, gritler, ahtapot kemikleri, kursak taşı gibi materyallerin salmadan uzaklaştırılması gerekmektedir.

ALFOXİL 20 GR TOZ
Abfar firmasının üretimi olan ilaç, toz şeklindedir. Etken madde olarak 100 gr poşette 20 gr amoxycilin bulundurur. 1 gramda 200 mg etken madde vardır. Güçlü bir antibiyotiktir. Kanatlı hayvanlarla birlikte güvercinlerde de kullanılabilir. Güvercinlerde özellikle CRD hastalıklarında ve CRD hastalıklarından Haemophillus üzerinde etkilidir. Bunun yanı sıra E. Coli, Pasteurella gibi enfeksiyonlarda da kullanılabilir. Ticari şekli 100 gramlık 10 alüminyum poşetten oluşan bir kutu şeklindedir. Güvercinler için kullanılabilecek doz, kuş başına günde 10 mg ilaç vermektir. (bu yarım poşet ilacın binde biri kadardır) İlaç kuşların içme sularına her gün taze olarak karıştırılıp verilir. İlaç uygulamasına 3 gün devam edilir. Kloranfenikol ve tetrasiklin grubu antibiyotiklerle birlikte kullanılmamalıdır.

SİPROKSİN ORAL TOZ
İbrahim Ethem ilaç firmasının bir üretimidir. Geniş spektrumlu kuvvetli bir antibiyotiktir. Etken maddesi, siprofloksasin HCL’dir. 1 gramda 250 mg etken madde bulunmaktadır. Kanatlı hayvanlarla birlikte güvercinlerde de kullanılabilir. Güvercinlerde kısa adı CRD (Chronik Respiratory Disease) olan kronik solunum yolları hastalıklarında ve özellikle Haemophillus’da, Salmonella, E. Coli, Pasteurella ve Stertococcosis’de kullanılmaktadır. Güvercinler için kullanılabilecek uygun doz, kuş başına 2.5 mg’dır. Kuşların içme sularına karıştırılarak kullanılır ilaç önce ılık suda eritilip daha sonra içme suyuna karıştırılır. 4 litre suya 1 gram karıştırmak uygundur. Tedaviye 3 gün süre ile devam edilmelidir. Daha sonra 4-5 gün ilaca ara verilip iyileşme sağlanmamışsa aynı doz tekrar edilebilir. Mangnezyum ve alüminyum gibi maddeler içeren mineral takviyeleri ile birlikte kullanıldığında etken maddenin emilmesi azaldığından fazla önerilmez. Bu ilaçla birlikte vitamin takviyesi uygundur. Polivitamin forte kullanılabilir. Ticari şekli 10, 50, ve 100gr’lık şişeler halinde satılmaktadır.

NOT: Bu hastalığın tedavisinde yukarıdaki ilaçlardan farklı olarak Baytril Toz ve Neoprim Toz da kullanılabilir.
                           HEXAMİTİASİS

Güvercinlerde Hexamit columbae adı verilen bir protozonun neden olduğu hastalıktır. Sınıflamada hayvanlar grubuna dahil olan Protozonlar, basit yapılı mikroskobik canlılardır. Binlerce türü bulunan bu canlılar, insanda ve hayvanlarda çeşitli hastalıklara neden olabilmektedirler. Hexamitiasis hastalığına güvercinlerin yanı sıra tavuklar, hindiler, bıldırcınlar, keklikler, ördekler ve bazı kuş türlerinde de rastlanmaktadır. Ancak diğer türlerde hastalığa neden olan Hexamit protozonu daha farklıdır. Hastalığın karakteristik özelliği bağırsak iltihabına bağlı olarak gelişen ishal ve özellikle de kanlı ishaldir. Hastalık daha çok yaz aylarında yaygınlık kazanmakta ve özellikle genç kuşlarda daha fazla görülmektedir. Hastalığın yayılmasını önlemek için salma içi hijyenik koşullara dikkat edilmesi çok önemlidir.

BELİRTİLERİ

Hastalık ilk belirtisini kusma ile gösterir. Yenilen yemlerin kusulması hastalığın bir başlangıç belirtisi olmakla birlikte, mutlak değildir. Yani bu hastalığa yakalanan kuşlar mutlaka kusacak diye bir koşul yoktur. Ayrıca bu kusma başka nedenlerle olabilecek kusmalarla karıştırılabilir. Bu nedenle kusmayı takip eden günlerde yapılacak gözlemler önemlidir. Hasta kuşlarda ilk dikkati çeken özellik dışkılarının sulu ve köpüklü oluşudur. Daha sonraki aşamalarda gelişen bağırsak iltihabına bağlı olarak dışkıda kan gözlenebilir. Dışkının diğer bir özelliği de normalden daha fazla kötü bir kokuya sahip olmasıdır. Hasta kuşların ağız içi incelemesinde ağız içi mükozasında yara saptanabilir. Hastalığın gelişimine bağlı olarak, kuşlarda kayıtsızlık, bir kenara çekilip tüy kabartma ve düşünme hali ortaya çıkar. Kuşun yeme karşı ilgisi azalır ve hasta kuş daha az yem tüketmeye başlar. Buna karşın su tüketiminde bir artma vardır. Hastalığın tedavisine geç başlanması durumunda kuşlarımızda belirgin bir kilo kaybı gözlenir. Kilo kaybı özellikle genç kuşları fazlasıyla etkiler ve ölümler gelebilir. Ölüm öncesi kuşlarda titreme hali gibi bir durum saptanabilir. Aşırı kilo kaybına uğrayan kuşlarımızın tedavisini yapıp bu hastalığı ortadan kaldırsak bile kilo kaybından kaynaklanan gelişim noksanlığı bu kuşlarımızı kalan ömürleri boyunca etkiler.

BULAŞMA ŞEKLİ

Hastalık mikrobu, hasta kuşların dışkıları yolu ile yayılır. Dışkıda bol miktarda bulunan mikrop, bir şekilde kuşlarımızın yediği yemlere veya içtiği sulara bulaşabilir. Mikrop bulaşmış yiyeceği yiyen ya da içen kuş mikrobu alır. Mikrop vücuda girdikten sonra kuluçka süresi 4–5 gün kadardır. Yani mikrobun alınmasını takiben 5 gün kadar sonra hastalık belirtileri kendini göstermeye başlar.

HASTALIĞIN TEŞHİSİ

Hexamitiasis hastalığında hastalık belirtileri diğer güvercin hastalıklarından, Salmonella, E. Coli, Coccidiasis ve PMV1’e benzerlik gösterir. Bu nedenle kesin teşhis önemlidir. Hasta kuşların dışkılarında yapılacak mikroskobik inceleme sonucu hastalığın kesin tanısı yapılabilir.

HASTALIĞIN TEDAVİSİ

İlaçla tedavi edilebilen bir hastalıktır. Hexamitiasis tedavisinde, Ronidazole, Metranizadol, Dimetridazole etken maddeli ilaçlar kullanılmaktadır. Bu etken maddeleri taşıyan güvercinler için özel üretilmiş ilaçlar yalnız yurt dışında bulunmaktadır. Yurdumuzda bunlardan sadece metronizadol etken maddeli olan bazı ilaçlar beşeri ilaç (insanların tüketimi için hazırlanan) olarak bulunmaktadır. Dozaj ve kullanım biçimi ayarlanarak bu ilaçlardan yararlanılabilir. Aşağıda ilk önce yurt dışında bulunan şekilleri tanıtıldıktan sonra ülkemizde bulabileceğimiz türleri hakkında da bilgi verilecektir.

Bu iki ilaç Ronidazole etken maddesine sahiptir.

RİDZOL-S: Toz şeklinde olan ilaç, Jeeds European firmasının bir üretimidir. %10’luk konsantreye sahip olan ilaç 4.5 litre suya bir çay kaşığı karıştırılarak 7 gün süre ile kullanılır. Yurtdışı fiyatı 20–60 Dolar’dır.

DACZAL TABLET: Dac Firmasının bir üretimi olan ilaç 5 mg’lık tabletler şeklindedir. Güvercin başına 1 tablet düşecek şekilde 7 gün süre ile verilir. Yurtdışı satış fiyatı 11.95 Dolar’dır.
Bu iki ilaç Metranidazole etken maddesine sahiptir.

FİSHZOLE TABLET: Thomas lab firmasının bir üretimi olan ilaç, tablet başına 250 mg ilaç bulundurmaktadır. Kuş başına yarım tablet 3 gün süre ile verilebilir ya da 4.5 litre suya 8 tablet atılarak 5 gün süre ile kuşlara içirilir. Yurtdışı satış fiyatı 15.95 Dolardır.

FLAGYL: Jeeds European firmasının bir üretimi olan ilaç, toz şeklindedir. 4.5 litre suya bir çay kaşığı kadar karıştırılarak 8 gün kadar kullanılır. Yurtdışı fiyatı 20–55 Dolardır.
Bu ilaç, Dimetridazole etken maddesine sahiptir.

HARKANKER SOLUB: Harkanker firmasının üretimi olan ilaç,toz şeklinde olup kuşların içme sularına karıştırılarak kullanılmaktadır. Bir poşet ilaç 4.5 litre suya karıştırılarak kuşlara 7 gün süresince verilir. Yurtdışı satış fiyatı 12.95 Dolar’dır.

Ülkemizde bu etken maddelere karşılık gelen beşeri ilaçlar

Ülkemizde yukarda belirtilen 4 etken maddeden sadece Metranidazol içeren beşeri ilaç (insanların tüketimi için hazırlanmış) bulunmaktadır. Bu etken maddeyi taşıyan ilaçlar arasında Metrajil, Flagly ve Nidazol sayılabilir.

METRAJİL: 250 mg’lık tablet şeklindedir. Kuş başına yarım tablet 3 gün süre ile verilebilir ya da 4.5 litre suya 8 tablet atılarak 5 gün süre ile kuşlara içirilir. Tabletler suya atılmadan önce havanda dövülüp toz haline getirilmelidir.

FLAGLY SÜSPANSİYON: 125 mg’lık toz halindedir. Su ile karıştırılıp şurup haline getirildikten sonra, kuşların içme sularına bir litre suya günlük olarak 5 ml karıştırılır. Tedaviye 3 gün süre ile devam edilir.

NİDAZOL: 250 mg’lık tablet şeklinde olanı kullanılmalıdır. Kuş başına yarım tablet 3 gün süre ile verilebilir ya da 4.5 litre suya 8 tablet atılarak 5 gün süre ile kuşlara içirilir. Tabletler suya atılmadan önce havanda dövülüp toz haline getirilmelidir.
                        TUBERCULOSİS (VEREM)

Güvercinlerde görülen verem hastalığıdır. Mycobakterium avium adlı bir bakterinin neden olduğu bu hastalık, yaygın ve bulaşıcı bir özellik taşır. Söz konusu bakterinin 20 kadar çeşidi bulunmakla birlikte yaygın olarak 3 tipi ile karşılaşırız. Bunlar insanda, sığırlarda ve kuşlarda hastalığa neden olan türlerdir. İnsanda ve sığırlarda görülen türü kuşlarda görülmez ancak bazı papağanlar bu durumun istisnasıdır. Kuşlarda görülen türü ise insanda ve sığırlarda da görülür. Bu nedenle kuşlardan insana ve diğer bazı memeli hayvanlara bulaşabilen bir hastalıktır. Hatta yabani güvercinlerin hastalığın ciddi birer taşıyıcısı olduğunu ve hastalığı hayvanlara bulaştırmada önemli bir rol oynadıklarını söyleyebiliriz. Yavaş gelişen sinsi bir hastalıktır. Kuşlarımız hastalığı bir süredir taşıyor olmakla birlikte belirtileri oldukça geç fark edilmeye başlar. Zamanla belirginleşen ağırlık kaybı, solgunluk hastalığın dikkat çekici özelliğidir. Tedavisi olmayan bir hastalık olup genellikle ölümle sonuçlanmaktadır.

BELİRTİLERİ

Ağırlık kaybı ve ciddi zayıflama ile birlikte, gözlerde, tüylerde solgunluk ve matlaşma, ağız içi mükozasında belirgin renk kaybı gözlenir. Kansızlık, ishal, baş tüylerinin kısmen dökülerek kelleşmesi, elle yoklandığında göğüs kemiğinin keskin kenarının kolayca hissedilmesi gibi belirtilerin yanı sıra, mikrop bölgesel lenf bezlerinde şişme ve yerel yaralara neden olabilir. Güvercinin iç organlarında özellikle karaciğer ve dalakta sarı–yeşil peynirimsi yumrular şeklinde doku yapısı değişiklikleri meydana gelir. Bunlar ölü kuşlar üzerinde yapılacak inceleme ile tespit edilebilirler. Ayrıca yaşayan kuşlarda yapılacak kan analizi hastalığın kesin teşhisini sağlar.

BULAŞMA ŞEKLİ

Hasta kuşların dışkıları hastalık mikrobunu taşır. Bunların sağlıklı kuşlarımızın tükettikleri yem ve içme sularına karışması hastalığın yayılmasını sağlar. Mikrobun salmalarımızdaki güvercin tozu dediğimiz beyaz toza bulaşarak solunum yolu ile de alınması mümkündür. Kuşlarımızın bu mikrobu toprak, mineral taşları ve grit gibi kaynaklarını yerken de alabilir. Kötü hijyenik koşullar, salmaların güneş ışığı görmemesi örneğin bodrum, depo gibi güneş görmeyen kapalı alanlarda kuş yetiştirilmesi gibi olaylar hastalık için uygun ortam yaratırlar. Salmanızın serçe, sığırcık, yabani güvercin gibi kuşlara açık olması kuşlarınıza hastalık bulaşma riskini artırır.

TEDAVİSİ

Ne yazık ki tedavisi olmayan bir hastalıktır. Hasta kuştan insana da mikrop geçme durumu olduğu için tedaviye çabalamak anlamsız ve zararlı olabilir. Eğer kuşunuzun hastalığının Tuberculosis (verem) olduğuna eminseniz bu kuşu hemen ayırmak ve imha etmek gerekmektedir.
                 İNSANA BULAŞABİLECEK HASTALIKLAR

Güvercinlerde görülen başlıca 25 çeşit hastalık bulunmaktadır. Güvercin hastalıklardan bazılarının güvercinlerden insanlara geçebilme özelliği bulunmaktadır. Bu hastalıklar, genel olarak “zooness” adı altında toplanmaktadırlar. Bu bakımdan yetiştiricilerimizin hasta kuşlarla ilgilenirken tedbirli olmaları gerekmektedir. Güvercinlerin zooness hastalıklarının bilinen çeşitleri şunlardır.

1 ) Streptococosis :

Streptococcosis gallolyticus adı verilen bir bakterinin neden olduğu güvercin hastalığıdır. Aynı bakteri ve değişik tipleri insanda da benzer bir hastalığa neden olabilmektedir. Bu hastalık hasta bir güvercinden insana bulaşabilir. Bulaşma şekli hasta kuşa ait dışkının bir şekilde insan yiyeceğine karışması sonucu olmaktadır.

2 ) Pasteurelosis :

Pasteurella multocida adı verilen bir bakterinin neden olduğu güvercin hastalığıdır. Güvercin kolerası olarak da bilinen bu hastalık, güvercinlerin yanı sıra evcil hayvanlarda da yaygın olarak gözlenmektedir. İnsana bulaşma şekli evcil hayvanın insanı ısırması, tırmalaması gibi olaylar sonucu olmaktadır. Bu nedenle güvercinlerden insana bulaşma şekli çok yaygın değildir.

3 ) Tuberculosis :

Mycobakterium avium adı verilen bir bakterinin neden olduğu güvercin hastalığıdır. Güvercin veremi olarak da bilinen bu hastalık yaygın ve bulaşıcıdır. Bu hastalığa neden olan mikrobun 20 kadar çeşidi bulunmakla birlikte kuşlarda görülen bir tipi insanda da hastalığa neden olabilmektedir. Yabani güvercinlerin bu mikrobu taşıma yüzdesi oldukça fazladır. Mikrobun güvercinlerden insana bulaşma şekli hasta kuş dışkılarının insan yiyeceğine bulaşması ve güvercin tozu denilen salmalarımızdaki beyaz tozun solunarak ciğerlere ulaşması yolu ile olmaktadır.

4 ) Ornithosis :

Chlamydia psittaci adı verilen bir bakterinin neden olduğu bir güvercin hastalığıdır. Güvercinlerde bir solunum yolları hastalığı olmakla birlikte etkisini gözlerde fazlasıyla gösterir. Kuşlardan insana da bulaşabilen bir hastalık çeşididir. Mikrobun güvercinlerden insana bulaşma şekli hasta kuş dışkılarının insan yiyeceğine bulaşması ve güvercin tozu denilen salmalarımızdaki beyaz tozun solunarak ciğerlere ulaşması yolu ile olmaktadır.

5) Avian İnfluenza:

Son dönemdeki moda adıyla “kuş gribi” olarak bilinen bu hastalığa, daha çok kanatlı kümes hayvanlarında görülen H5N1 adı verilen bir virüsün neden olduğu bilinmektedir. Güvercinler bu mikrobun taşıyıcı unsurları olarak değerlendirilebilirler. Ancak bilim çevrelerinde bu konuda birbiriyle çelişen yaklaşımlar mevcuttur. Genel kanı güvercinlerin bu mikrobun taşınmasında etkin bir rol oynamadıkları ya da mikrobu taşıma yüzdelerinin çok az olduğudur. Bugüne kadar dünya üzerinde bu mikrobun güvercinlerden insanlara geçmesi şeklinde görülmüş tek bir örnek yoktur. Bu bakımdan “zooness” hastalıkları arasında değerlendirilmeleri, daha çok güvercinlerin mikrobu taşıma olasılığının bulunması nedeniyle yapılmış teorik bir belirlemedir.
             BAKTERİLER HASTALIKLAR

Güvercinlerde görülen başlıca 25 çeşit hastalık bulunmaktadır. Güvercin hastalıklardan bazılarının güvercinlerden insanlara geçebilme özelliği bulunmaktadır. Bu hastalıklar, genel olarak “zooness” adı altında toplanmaktadırlar. Bu bakımdan yetiştiricilerimizin hasta kuşlarla ilgilenirken tedbirli olmaları gerekmektedir. Güvercinlerin zooness hastalıklarının bilinen çeşitleri şunlardır.

1 ) Streptococosis :

Streptococcosis gallolyticus adı verilen bir bakterinin neden olduğu güvercin hastalığıdır. Aynı bakteri ve değişik tipleri insanda da benzer bir hastalığa neden olabilmektedir. Bu hastalık hasta bir güvercinden insana bulaşabilir. Bulaşma şekli hasta kuşa ait dışkının bir şekilde insan yiyeceğine karışması sonucu olmaktadır.

2 ) Pasteurelosis :

Pasteurella multocida adı verilen bir bakterinin neden olduğu güvercin hastalığıdır. Güvercin kolerası olarak da bilinen bu hastalık, güvercinlerin yanı sıra evcil hayvanlarda da yaygın olarak gözlenmektedir. İnsana bulaşma şekli evcil hayvanın insanı ısırması, tırmalaması gibi olaylar sonucu olmaktadır. Bu nedenle güvercinlerden insana bulaşma şekli çok yaygın değildir.

3 ) Tuberculosis :

Mycobakterium avium adı verilen bir bakterinin neden olduğu güvercin hastalığıdır. Güvercin veremi olarak da bilinen bu hastalık yaygın ve bulaşıcıdır. Bu hastalığa neden olan mikrobun 20 kadar çeşidi bulunmakla birlikte kuşlarda görülen bir tipi insanda da hastalığa neden olabilmektedir. Yabani güvercinlerin bu mikrobu taşıma yüzdesi oldukça fazladır. Mikrobun güvercinlerden insana bulaşma şekli hasta kuş dışkılarının insan yiyeceğine bulaşması ve güvercin tozu denilen salmalarımızdaki beyaz tozun solunarak ciğerlere ulaşması yolu ile olmaktadır.

4 ) Ornithosis :

Chlamydia psittaci adı verilen bir bakterinin neden olduğu bir güvercin hastalığıdır. Güvercinlerde bir solunum yolları hastalığı olmakla birlikte etkisini gözlerde fazlasıyla gösterir. Kuşlardan insana da bulaşabilen bir hastalık çeşididir. Mikrobun güvercinlerden insana bulaşma şekli hasta kuş dışkılarının insan yiyeceğine bulaşması ve güvercin tozu denilen salmalarımızdaki beyaz tozun solunarak ciğerlere ulaşması yolu ile olmaktadır.

5) Avian İnfluenza:

Son dönemdeki moda adıyla “kuş gribi” olarak bilinen bu hastalığa, daha çok kanatlı kümes hayvanlarında görülen H5N1 adı verilen bir virüsün neden olduğu bilinmektedir. Güvercinler bu mikrobun taşıyıcı unsurları olarak değerlendirilebilirler. Ancak bilim çevrelerinde bu konuda birbiriyle çelişen yaklaşımlar mevcuttur. Genel kanı güvercinlerin bu mikrobun taşınmasında etkin bir rol oynamadıkları ya da mikrobu taşıma yüzdelerinin çok az olduğudur. Bugüne kadar dünya üzerinde bu mikrobun güvercinlerden insanlara geçmesi şeklinde görülmüş tek bir örnek yoktur. Bu bakımdan “zooness” hastalıkları arasında değerlendirilmeleri, daha çok güvercinlerin mikrobu taşıma olasılığının bulunması nedeniyle yapılmış teorik bir belirlemedir.


SaYGıLaRıMLA= BURAK TÜRKMEN


 


                                C.onic Respiratory Disease )C.R.D ( Chronic Respiratory Disease )C.R.D ( Chronic Respiratory Disease )C.R.D ( Chronic Respiratory Disease )C.R.D ( Chronic Respiratory Disease )

 

 

 

Sitenizesayac.com

html kodları

Bugün 6 ziyaretçi (14 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol